İşçi Emekçi Birliği Kadıköy’de buluştu: Emperyalist savaşa ve sömürüye karşı mücadele çağrısı

 Emperyalist savaşa ve sömürüye karşı mücadele çağrısı

İşçi Emekçi Birliği, Kadıköy Rıhtımı’nda gerçekleştirdiği buluşmada, kapitalist-emperyalist sistemin krizlerine karşı ortak direniş çağrısı yaptı. Kadınlar, gençler ve işçiler taleplerini hep bir ağızdan dile getirdi.

2 Kasım 2025

İSTANBUL – İşçi Emekçi Birliği, “Emperyalist savaşa, sömürüye, yağmaya karşı mücadele” şiarıyla Kadıköy Rıhtımı’nda bir araya gelerek “İşçi Emekçi Buluşması”nın ilkini gerçekleştirdi. Eylemde aynı şiarı taşıyan pankart açılırken, gençler şarkılarıyla eyleme renk kattı.

Partizan’ın da bileşeni olduğu eyleme; Yeni Demokrat Kadın, Yeni Demokrat Gençlik, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Birleşik İşçi Kurultayı, Birleşik İşçi Hareketi, Devrimci Parti, Dostluk ve Kültür Derneği, Kaldıraç, Söz ve Eylem, KÖZ, Yeni Dünya İçin Çağrı, Özgür Üniversite Hareketi ve İşçi Sen katıldı.
Açıklamayı İşçi Emekçi Birliği adına Gül Ertan okudu. Üniversite öğrencileri, kadınlar ve Rojin için Adalet Komisyonları da kürsüde söz alarak kendi taleplerini dile getirdi.

“19 Mart’ı yaratanlar olarak bu yaşamı kabul etmiyoruz”

Üniversite öğrencileri adına söz alan bir öğrenci, sermayenin üniversitelerdeki etkisine dikkat çekerek öğrencilerin teknokent gibi alanlarda savaşa yatırım yapmaya zorlandığını söyledi. Öğrenci, “19 Mart direnişinin fitilini ateşleyenler olarak, kapitalist sistemin ve siyasi iktidarın bize reva gördüğü bu yaşamı kabul etmiyoruz.” dedi.

Açıklamanın devamında, “Barikatları yıktığımız, meydanlara taşan isyanımızdan aldığımız güçle, yaşadığımız sorunlara karşı birlikte mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.” ifadeleriyle örgütlenme çağrısı yapıldı.

Kadınlar: “Kadınlara karşı düşman politikaları uygulanıyor”

Kadınlar adına yapılan konuşmada, kadınların hayatın her alanında sömürüye maruz kaldığı vurgulandı. Kadınlar, “Savaş politikalarını uygulamaya koyan ve ekonomik krizin bedelini emekçilere ödetmeye çalışan iktidar, kadınlara karşı da düşman politikaları uyguluyor.” ifadelerini kullandı.

Konuşmada ayrıca 11. Yargı Paketi taslağına tepki gösterilerek, “11. Yargı Paketi; boşanma, nafaka gibi haklara saldırıyor. Aile yılı adı altında aileyi güçlendirme politikalarıyla erkek egemen düzeni pekiştirmeye çalışıyor. Kadınların derinleşen şiddete, yoksulluğa, eşitsizliğe itaat etmesini bekliyor.” denildi.

Kadınlar, bütçelerde kadınlara yönelik programların yer almadığını vurgulayarak, “Kadınların yaşam hakkını ve özgürlüğünü yok sayan bu düzene karşı sokakta olmaya devam edeceğiz.” dedi.

“Gerçek adalet sağlanana kadar buradayız”

Rojin için Adalet Komisyonları adına yapılan konuşmada, adalet talebi yinelendi. Komisyon üyeleri, “Gerçek adalet sağlanana kadar buradayız.” diyerek Rojin davasında cezasızlık politikalarının sürdüğünü hatırlattı.

“Sermaye krizin faturasını işçilere kesiyor”

İşçi Emekçi Birliği adına konuşan Gül Ertan, kapitalist-emperyalist sistemin krizlerinin faturasının her defasında işçilere ve emekçilere kesildiğini vurguladı. Ertan, “Ülkede ve dünyada kapitalist sistemin neden olduğu krizlerin bedelini işçiler, emekçiler ve mazlum halklar ödüyor. AKP-MHP hükümeti bu saldırıları kâr ve rant fırsatına çeviriyor.” dedi.

Ertan, “Ülkeyi ucuz işgücü cennetine çeviren hükümet, ‘Şimşek Programı’ olarak bilinen Orta Vadeli Program’ı güncelledi. Onların istikrar dedikleri, bizler için işsizlik, açlık ve daha fazla vergi yüküdür.” ifadeleriyle ekonomik politikalara tepki gösterdi.

Ertan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Gençlik niteliksiz eğitimle, geleceksizlikle yüz yüze. Kadınlar çifte sömürüye, mobbinge, tacize maruz kalıyor. Doğanın dengesi bozuluyor; zeytinlikler ve tarım alanları sermayeye peşkeş çekiliyor. Kürt halkının eşitlik talebi azgınca çiğneniyor.”

“Birleşik, örgütlü mücadeleyle kazanacağız”

Ertan, sermaye düzeninin işçi eylemlerini bastırmak için her türlü yöntemi kullandığını belirterek, “Sermaye düzeni sömürüye karşı çıkan herkesi tehdit ediyor; grevleri yasaklıyor, sendikalaşan işçileri işten atıyor. Ancak yaşadığımız tüm bu sorunların çözümü birleşik ve örgütlü mücadeledir.” dedi.

Ertan konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Nasıl ki sermaye düzeni tüm kurumlarıyla bizlerin karşısındaysa, biz de örgütlü mücadeleyle zorbalığa karşı durabiliriz.
Bunu Tekel Direnişi’nde, Greif’ta, Metal Fırtına’da, Gezi’de, 19 Mart’ta barikatları tanımayan gençliğin öfkesinde deneyimledik.”

İşçi Emekçi Birliği’nin Talepleri

Eylemde yapılan açıklamada öne çıkan talepler şu şekilde sıralandı:
İnsanca yaşayacak ücret, güvenceli iş ve gelecek; çocuk emeği sömürüsüne son; göçmen işçilere insanca çalışma hakkı; vergi soygununa son; emperyalist savaşa ve savaş bütçesine dur; halkların katledilmesine son; ücretsiz ve nitelikli eğitim; doğanın yağmasına son.

Açıklamada, “Gerçek ve kalıcı barış, emperyalizme, Siyonizme ve gerici bölge devletlerine karşı halkların ortak mücadelesiyle sağlanabilir. İşçilerin birliği, halkların kardeşliği için mücadeleyi büyütüyoruz.” denildi.

Eylem boyunca “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “İşçi gençlik el ele mücadeleye!”, “Erkek vuruyor devlet koruyor!”, “Hak verilmez, alınır; zafer sokakta kazanılır!”, “İnsanca bir yaşam sosyalizmde!” ve “Savaşa değil, emekçiye bütçe!” sloganları atıldı.