Kuyu Tipleri Kapatılsın İnisiyatifi kuruldu
Kuruluşunu duyuran Kuyu Tipleri Kapatılsın İnisiyatifi, yüksek güvenlikli “kuyu tipi” hapishanelerin tutsakları izolasyona mahkûm ettiğini vurgulayarak tüm demokratik kurumları ve toplumsal kesimleri bu uygulamalara karşı ortak mücadeleye çağırdı.
9 Kasım 2025
İSTANBUL – “Kuyu Tipleri Kapatılsın İnisiyatifi”, yayımladığı yazılı açıklamayla kuruluşunu duyurdu. İnisiyatif, hapishanelerdeki tecrit uygulamalarının derinleştiğini vurgulayarak “kuyu tipi” olarak adlandırılan yüksek güvenlikli hapishanelerin kapatılması çağrısında bulundu.
Açıklamada, iktidarların her dönemde sokakta mücadele yürütenlere yönelik saldırı politikası izlediği vurgulandı. Hapishanelerin, toplumu ve muhalif güçleri teslim almanın en etkili araçlarından biri olarak kullanıldığı ifade edildi.
“Yaşadığımız topraklarda ve dünya genelinde egemenlere karşı en önde çarpışan güçler her zaman hapishanelerle ıslah edilmeye çalışıldı. Ancak karşılarında direnen, teslim olmayan devrimci tutsak gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldılar. Hapishaneler bu nedenle mücadelenin sıcak ve sert bir cephesi olmuştur,” denildi.
Açıklamada, 2015’ten bu yana yürütülen “topyekûn saldırı sürecinden” en çok devrimci tutsakların etkilendiği savunuldu. Tutsakların birçok hakkının gasp edildiği, infazların keyfi biçimde yakıldığı, hasta tutsakların tedavi hakkının engellendiği ve dışarıda tutsaklarla dayanışanların da baskılara maruz kaldığı kaydedildi.
“Kuyu tipi hapishanelerle saldırı yeni bir boyuta taşındı”
2021 yılından itibaren devreye sokulan S, Y, R ve yüksek güvenlikli hapishanelerin “kuyu tipi” olarak tanımlandığı belirtilen açıklamada, bu hapishanelerin tecrit ve izolasyonu derinleştiren bir mimariyle tasarlandığı ifade edildi.
“Havalandırmaları olmayan tekli hücre sistemine dayalı bu hapishanelerde, tutsaklar günün büyük kısmında kapalı tutuluyor. Pencerelerdeki çift tel örgüler nedeniyle güneş ve hava akımı dahi içeri girmiyor,” denildi.
Açıklamada ayrıca, devrimci tutsakların açlık grevi, ölüm orucu, slogan atma ve kapı dövme gibi eylem biçimleriyle bu uygulamalara karşı direndiği hatırlatıldı.
“Serkan Onur Yılmaz’la birlikte birçok devrimci tutsak süresiz açlık grevi ve ölüm orucu direnişi sürdürüyor. Dışarıda da bu direnişle dayanışma büyüyor,” ifadeleri kullanıldı.
“Kuyu tipleri hepimizin sorunu”
İnisiyatif, kuyu tipi hapishanelerin yalnızca devrimci tutsakların değil, düzene itiraz eden herkesin sorunu olduğunu vurguladı. Açıklama şu ifadelerle son buldu:
“Bu saldırı, işçi sınıfına, kadınlara, gençlere, Kürtlere, Alevilere, ekolojistlere ve LGBTİ+’lara da gözdağı niteliğindedir. Tüm demokratik kitle örgütlerini, sendikaları, siyasi partileri ve halkı bu mücadeleye katılmaya çağırıyoruz.”
